submitted by bahiscidostucom to u/bahiscidostucom [link] [comments] |
Eternal Heart: Eternal Heart yorumlar, maddeler, yan etkiler, faydalar, çalışma, fiyat & Satın al!Eternal Heart Şimdi satın al!! Daha fazla bilgi için Aşağıdaki Bağlantıya tıklayın ve şimdi% 50 indirim alın acele et !!Resmi internet sitesi : www.eternalheart.comEternal Heart nedir?Eternal Heart, yüksek tansiyonla yeterince mücadele edebilen bir şuruptur. Markaya göre, yüksek tansiyona çeşitli katkıda bulunanlar var ve bunlara hitap ederek, kullanıcılar aradıkları tam rahatlama ve bakımı yaşayabilirler. Ana etkenlerden birkaçı düşük seviyelerde nitrik oksit, hastalıklı trombositler, inhibitörlerde bir dengesizlik ve vücutta aşırı iltihaplanma içerir. Bu formül, kullanıcıların kan basıncını güvenli ve etkili bir şekilde düşürebilmesi için bu ve diğer sorunları çözmek için klinik olarak tasarlanmıştır. https://preview.redd.it/8hgo7ef7xbd61.png?width=1144&format=png&auto=webp&s=c1e602b44a361752faadf179059770a7673b5ec3 İlgili aramalar: Eternal Heart, Eternal Heart Şurup, Eternal Heart Fiyat, Eternal Heart Yorumlar, Eternal Heart Malzemeler, Eternal Heart Faydaları, Eternal Heart Yan etkiler, Eternal Heart Şurup fiyatı, Eternal Heart Şurup yorumları, Eternal Heart Kompozisyon, Eternal Heart Şikayet, Eternal Heart Nereden Alınır, Eternal Heart Nasıl kullanılır, Eternal Heart maliyet, Eternal Heart İşler, Eternal Heart forum, Eternal Heart original, Eternal Heart eczane Eternal Heart Şimdi satın al!! Daha fazla bilgi için Aşağıdaki Bağlantıya tıklayın ve şimdi% 50 indirim alın acele et !! Resmi internet sitesi : www.eternalheart.comEternal Heart Size Uygun mu?Ürün, sağlıklı tansiyonu korumak isteyenler veya küçük tansiyon problemleri olanlar içindir. Bu, ciddi tansiyon sorunları olanlar için değildir. Hamileyseniz, emziriyorsanız, ilaç kullanıyorsanız veya herhangi bir sağlık sorununuz varsa, bu şurubu almadan önce bir sağlık uzmanına danışın. Eternal Heart İnceleme Özeti: Eternal Heart fiyatı, halihazırda tansiyonu ile ilgili sorunları olan tüketicilere yöneliktir. Tedavi, web sitesinin etkili olduğunu iddia ettiği birçok içeriği içerir ve hepsi kalp sağlığı için gereklidir. Çoğu insan bu bileşenleri bir multivitamin içinde alabilir, ancak daha yüksek bir potansiyele sahip olmak kalbe daha büyük fayda sağlayacaktır. Bununla birlikte, yüksek tansiyonun birçok nedeni olduğu için, gerçek fayda kullanıcının koşullarına bağlıdır. Eternal Heart, tüketicilerin yüksek tansiyonlarını genellikle ilaçlarda yer alan kimyasallar yerine basit ve doğal içeriklerle yönetmelerine yardımcı olan bir üründür. Tüketicilerin farklı paket seçenekleri vardır. https://preview.redd.it/atoodn58xbd61.png?width=1082&format=png&auto=webp&s=7932e315649db214ddc3e1f826e369a829759d67 Eternal Heart Şimdi satın al!! Daha fazla bilgi için Aşağıdaki Bağlantıya tıklayın ve şimdi% 50 indirim alın acele et !! Resmi internet sitesi : www.eternalheart.comEternal Heart nereden alınır?Bu ürün sadece şirketin resmi web sitesinde bulunur. Bu, perakende pazarında mevcut değildir. Resmi web sitesinden satın alırken daha cazip teklifler ve indirimler alacaksınız. İlgili aramalar: Eternal Heart, Eternal Heart Şurup, Eternal Heart Fiyat, Eternal Heart Yorumlar, Eternal Heart Malzemeler, Eternal Heart Faydaları, Eternal Heart Yan etkiler, Eternal Heart Şurup fiyatı, Eternal Heart Şurup yorumları, Eternal Heart Kompozisyon, Eternal Heart Şikayet, Eternal Heart Nereden Alınır, Eternal Heart Nasıl kullanılır, Eternal Heart maliyet, Eternal Heart İşler, Eternal Heart forum, Eternal Heart original, Eternal Heart eczane |
CASİNOSLOT GİRİŞ İÇİN TIKLAYINIZ submitted by Hydra_11 to u/Hydra_11 [link] [comments] casinoslot112 bahis sitesi güvenilir olmasından kaynaklı olarak fazlasıyla internet kullanıcılarının dikkatini çekerek bahis seçenekleri sayesinde maddi amaçlarını yerine getirmelerini sağlamak için aracı konumda yer almaktadır. Ekşi sözlük, Donanımhaber forum, twitter, instagram gibi birçok portaldan veriler aldık ve sonunda sizlere aşağıda bir “güvenilir futbol Türkiye’deki en iyi bahis siteleri ve casino sektöründeki en kaliteli hizmeti alabilirler. Şirket site içerisinde tüm spor türlerinin bahis seçeneklerini bünyesinde bulundurmaktadır. casinoslot 112 bahis sitesi açılmasından kısa süre sonra bahis tutkunları arasında giderek ismini duyurmaya başlamıştır. Canlı yardım hizmetini en iyi şekilde sunmayı amaçlayan bu bahis sitesi uzman temsilcileriyle birlikte üyelerin yaşayabileceği herhangi bir durumda çözüm hedefli bir yaklaşım sergileyerek üye memnuniyetini maximize etmektedir. Futboldan tenise, basketboldan bisiklet yarışlarına kadar birçok farklı spor seçeneğine site üzerinden kolayca ulaşabilir ve oyunları oynayarak keyifli vakit geçirme şansını elde edebilirsiniz. Deneme Bonusu Veren Bahis Siteleri Var Mı ? Profesyonel bir hizmet anlayışına sahip olan casinoslot112 bahis sitesi, sorunsuz ve güvenilir bir hizmet vererek üyelerinin dikkatini çekmektedir. https://preview.redd.it/ivbiywh3t2u51.jpg?width=1383&format=pjpg&auto=webp&s=32e6c5e84ad076530a9ec090c26aec5217ad36c7 Bet severlerin soru işaretlerini ortadan kaldırmak için canlı yardım hattında yer alan müşteri temsilcileri 7/24 saat aktif bir şekilde hizmet vermektedir. Bahis severler için bir tutku halini alan casino oyunları casinoslot112 bahis sitesinde hem siteme karşı hem de canlı bir şekilde olmak üzere iki farklı alanda oynanabilmektedir. Bu bağlamda casinoslot112 canlı destek hattı büyük bir iddia sahibidir. Bahis severlerin casinoslot 112 bahis sitesine üye olarak canlı, sanal ya da normal olarak spor bahisleri yapmaları mümkündür. Bahis severlerin ortaya çıkan dolandırılma haberlerinden sonra güvenlik sistemlerine daha çok özen göstermeye başladıkları bir gerçektir. Online bahis sitelerine mobil ödeme ile bahis yapmak istiyorsanız bu yazıdan daha fazla bilgi içeren bir yazı bulamazsınız. Lisanslı bahis siteleri arasında yer alan casinoslot112 bahis sitesi, güvenilir çalışmalarıyla üyelerine ulaşmaktadır. Canlı tenis yayınları kapsamında en büyük organizasyonlar olan Wimbledon, Fransa Açık, Amerika Açık, Avustralya Açık gibi organizasyonları canlı olarak izleyebilirsiniz. Bu bahis sitesinin canlı ve renkli site tasarımı da bahis severlerin, dikkatini çeken detaylar arasında yer almaktadır. CASİNOSLOT YENİ ADRESİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 225, 226, 227, 228, 229, 230, 231, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 239, 240, 241, 242, 243, 244, 245, 246, 247, 248, 249, 250, 251, 252, 253, 254, 255, 256, 257, 258, 259, 260, 261, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 268, 269, 270, 271, 272, 273, 274, 275, 276, 277, 278, 279, 280, 281, 282, 283, 284, 285, 286, 287, 288, 289, 290, 291, 292, 293, 294, 295, 296, 297, 298, 299, 300, 301, 302, 303, 304, 305, 306, 307, 308, 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315, 316, 317, 318, 319, 320, 321, 322, 323, 324, 325, 326, 327, 328, 329, 330, 331, 332, 333, 334, 335, 336, 337, 338, 339, 340, 341, 342, 343, 344, 345, 346, 347, 348, 349, 350, 351, 352, 353, 354, 355, 356, 357, 358, 359, 360, 361, 362, 363, 364, 365, 366, 367, 368, 369, 370, 371, 372, 373, 374, 375, 376, 377, 378, 379, 380, 381, 382, 383, 384, 385, 386, 387, 388, 389, 390, 391, 392, 393, 394, 395, 396, 397, 398, 399, 400, 401, 402, 403, 404, 405, 406, 407, 408, 409, 410, 411, 412, 413, 414, 415, 416, 417, 418, 419, 420, 421, 422, 423, 424, 425, 426, 427, 428, 429, 430, 431, 432, 433, 434, 435, 436, 437, 438, 439, 440, 441, 442, 443, 444, 445, 446, 447, 448, 449, 450, 451, 452, 453, 454, 455, 456, 457, 458, 459, 460, 461, 462, 463, 464, 465, 466, 467, 468, 469, 470, 471, 472, 473, 474, 475, 476, 477, 478, 479, 480, 481, 482, 483, 484, 485, 486, 487, 488, 489, 490, 491, 492, 493, 494, 495, 496, 497, 498, 499, 500, 501, 502, 503, 504, 505, 506, 507, 508, 509, 510, 511, 512, 513, 514, 515, 516, 517, 518, 519, 520, 521, 522, 523, 524, 525, 526, 527, 528, 529, 530, 531, 532, 533, 534, 535, 536, 537, 538, 539, 540, 541, 542, 543, 544, 545, 546, 547, 548, 549, 550, 551, 552, 553, 554, 555, 556, 557, 558, 559, 560, 561, 562, 563, 564, 565, 566, 567, 568, 569, 570, 571, 572, 573, 574, 575, 576, 577, 578, 579, 580, 581, 582, 583, 584, 585, 586, 587, 588, 589, 590, 591, 592, 593, 594, 595, 596, 597, 598, 599, 600, 601, 602, 603, 604, 605, 606, 607, 608, 609, 610, 611, 612, 613, 614, 615, 616, 617, 618, 619, 620, 621, 622, 623, 624, 625, 626, 627, 628, 629, 630, 631, 632, 633, 634, 635, 636, 637, 638, 639, 640, 641, 642, 643, 644, 645, 646, 647, 648, 649, 650, 651, 652, 653, 654, 655, 656, 657, 658, 659, 660, 661, 662, 663, 664, 665, 666, 667, 668, 669, 670, 671, 672, 673, 674, 675, 676, 677, 678, 679, 680, 681, 682, 683, 684, 685, 686, 687, 688, 689, 690, 691, 692, 693, 694, 695, 696, 697, 698, 699, 700, 701, 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712, 713, 714, 715, 716, 717, 718, 719, 720, 721, 722, 723, 724, 725, 726, 727, 728, 729, 730, 731, 732, 733, 734, 735, 736, 737, 738, 739, 740, 741, 742, 743, 744, 745, 746, 747, 748, 749, 750, 751, 752, 753, 754, 755, 756, 757, 758, 759, 760, 761, 762, 763, 764, 765, 766, 767, 768, 769, 770, 771, 772, 773, 774, 775, 776, 777, 778, 779, 780, 781, 782, 783, 784, 785, 786, 787, 788, 789, 790, 791, 792, 793, 794, 795, 796, 797, 798, 799, 800, 801, 802, 803, 804, 805, 806, 807, 808, 809, 810, 811, 812, 813, 814, 815, 816, 817, 818, 819, 820, 821, 822, 823, 824, 825, 826, 827, 828, 829, 830, 831, 832, 833, 834, 835, 836, 837, 838, 839, 840, 841, 842, 843, 844, 845, 846, 847, 848, 849, 850, 851, 852, 853, 854, 855, 856, 857, 858, 859, 860, 861, 862, 863, 864, 865, 866, 867, 868, 869, 870, 871, 872, 873, 874, 875, 876, 877, 878, 879, 880, 881, 882, 883, 884, 885, 886, 887, 888, 889, 890, 891, 892, 893, 894, 895, 896, 897, 898, 899, 900, 901, 902, 903, 904, 905, 906, 907, 908, 909, 910, 911, 912, 913, 914, 915, 916, 917, 918, 919, 920, 921, 922, 923, 924, 925, 926, 927, 928, 929, 930, 931, 932, 933, 934, 935, 936, 937, 938, 939, 940, 941, 942, 943, 944, 945, 946, 947, 948, 949, 950, 951, 952, 953, 954, 955, 956, 957, 958, 959, 960, 961, 962, 963, 964, 965, 966, 967, 968, 969, 970, 971, 972, 973, 974, 975, 976, 977, 978, 979, 980, 981, 982, 983, 984, 985, 986, 987, 988, 989, 990, 991, 992, 993, 994, 995, 996, 997, 998, 999 |
NGSBAHİS GİRİŞ İÇİN TIKLAYINIZ submitted by Hydra_11 to u/Hydra_11 [link] [comments] İlgili ve oldukça tecrübeli, çözüm hedefli çalışanları ile bahis severlerin site içerisinde karşılaşmış oldukları sorunlara anında çözümler üretebilen canlı yardım hattı hizmeti 7 gün 24 saat aktif olarak yardım sağlamaktadır. Üyelik işlemlerinin tamamlanmasının ardından ilk yatırımını yapan üyeler ana paraya dokunmadan bonus talebi verebilir. Biz de isteklerimize göre farklı iddia belirlemelerimizi rahatlıkla yaparak kazancımızı katlamak için gereken sonuçları bu biçimde rahatlıkla kendi açımıza göre avantajlı yaratabiliriz. Bu yöntem var ise daha güvenle bakabilirsiniz. Bu bağlamda ngsbahis 248 mobil giriş için tarayıcı desteğini tercih eden firmalar arasında bulunmaktadır. ngsbahis248 canlı bahis ve casino oyunları web sitesi üzerinden kazanılan kazançların nakde çevirme istekleri üzerine bahis severler, basit bir şekilde para çekme talebinde bulunarak elde ettikleri kazancı banka hesaplarına aktarabilmektedirler. Takvimlerden tercihte bulunmanız ve kupon hazırlıklarına geçmeniz uzun sürmeyecektir. ngsbahis248 bahis sektörünün en çok kazandıran bahis sitelerinden biridir. https://preview.redd.it/qepjy1qo3is51.png?width=1638&format=png&auto=webp&s=6fb59dc1d83877a3d827ccb9cbc9a6444bba3384 Bet sitesiyle ilgili istek, şikayet ve yorumlarınızı belirtmek için iletişim bölümünde yer alan mail adresleri ile irtibata geçmeniz ve yetkililerle görüşme sağlamanız yeterli olacaktır. Türk bahis severlerin vazgeçilmez bahislerinden biri olan futbol bahisleri ngsbahis248 bahis sitesinde en gelişmiş çağını yaşamaktadır. Ödeme aşamasında genel itibarı ile havale, EFT, ecopayz, TL Nakit, astropay, paykasa, otopay, kredi kartı, cepbank, QR kod gibi seçenekleri kullanabileceğinizi ve bu yönde para yatırabileceğinizi belirtebiliriz. Forum adreslerinde site hakkında olumlu yorumlar yapıldığı görülmektedir. Çünkü bahis sitesinin reklamı bu şekildedir. Ülkemizde bahis siteleri hakkında bilinmesi gereken bir takım unsurlar vardır. Her oyunun kendi içerisinde farklı tarihi bulunurken, kumarhanelere gitmeden online adreslerden casino oyunlarını oynarsınız. Bu durum site kazanç taktikleri açısından da önemlidir. Bunun ilk nedeni, kısa sürede kazanç elde etme isteğidir. NGSBAHİS YENİ ADRESİNE GİTMEK İÇİN TIKLAYINIZ 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 225, 226, 227, 228, 229, 230, 231, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 239, 240, 241, 242, 243, 244, 245, 246, 247, 248, 249, 250, 251, 252, 253, 254, 255, 256, 257, 258, 259, 260, 261, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 268, 269, 270, 271, 272, 273, 274, 275, 276, 277, 278, 279, 280, 281, 282, 283, 284, 285, 286, 287, 288, 289, 290, 291, 292, 293, 294, 295, 296, 297, 298, 299, 300, 301, 302, 303, 304, 305, 306, 307, 308, 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315, 316, 317, 318, 319, 320, 321, 322, 323, 324, 325, 326, 327, 328, 329, 330, 331, 332, 333, 334, 335, 336, 337, 338, 339, 340, 341, 342, 343, 344, 345, 346, 347, 348, 349, 350, 351, 352, 353, 354, 355, 356, 357, 358, 359, 360, 361, 362, 363, 364, 365, 366, 367, 368, 369, 370, 371, 372, 373, 374, 375, 376, 377, 378, 379, 380, 381, 382, 383, 384, 385, 386, 387, 388, 389, 390, 391, 392, 393, 394, 395, 396, 397, 398, 399, 400, 401, 402, 403, 404, 405, 406, 407, 408, 409, 410, 411, 412, 413, 414, 415, 416, 417, 418, 419, 420, 421, 422, 423, 424, 425, 426, 427, 428, 429, 430, 431, 432, 433, 434, 435, 436, 437, 438, 439, 440, 441, 442, 443, 444, 445, 446, 447, 448, 449, 450, 451, 452, 453, 454, 455, 456, 457, 458, 459, 460, 461, 462, 463, 464, 465, 466, 467, 468, 469, 470, 471, 472, 473, 474, 475, 476, 477, 478, 479, 480, 481, 482, 483, 484, 485, 486, 487, 488, 489, 490, 491, 492, 493, 494, 495, 496, 497, 498, 499, 500, 501, 502, 503, 504, 505, 506, 507, 508, 509, 510, 511, 512, 513, 514, 515, 516, 517, 518, 519, 520, 521, 522, 523, 524, 525, 526, 527, 528, 529, 530, 531, 532, 533, 534, 535, 536, 537, 538, 539, 540, 541, 542, 543, 544, 545, 546, 547, 548, 549, 550, 551, 552, 553, 554, 555, 556, 557, 558, 559, 560, 561, 562, 563, 564, 565, 566, 567, 568, 569, 570, 571, 572, 573, 574, 575, 576, 577, 578, 579, 580, 581, 582, 583, 584, 585, 586, 587, 588, 589, 590, 591, 592, 593, 594, 595, 596, 597, 598, 599, 600, 601, 602, 603, 604, 605, 606, 607, 608, 609, 610, 611, 612, 613, 614, 615, 616, 617, 618, 619, 620, 621, 622, 623, 624, 625, 626, 627, 628, 629, 630, 631, 632, 633, 634, 635, 636, 637, 638, 639, 640, 641, 642, 643, 644, 645, 646, 647, 648, 649, 650, 651, 652, 653, 654, 655, 656, 657, 658, 659, 660, 661, 662, 663, 664, 665, 666, 667, 668, 669, 670, 671, 672, 673, 674, 675, 676, 677, 678, 679, 680, 681, 682, 683, 684, 685, 686, 687, 688, 689, 690, 691, 692, 693, 694, 695, 696, 697, 698, 699, 700, 701, 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712, 713, 714, 715, 716, 717, 718, 719, 720, 721, 722, 723, 724, 725, 726, 727, 728, 729, 730, 731, 732, 733, 734, 735, 736, 737, 738, 739, 740, 741, 742, 743, 744, 745, 746, 747, 748, 749, 750, 751, 752, 753, 754, 755, 756, 757, 758, 759, 760, 761, 762, 763, 764, 765, 766, 767, 768, 769, 770, 771, 772, 773, 774, 775, 776, 777, 778, 779, 780, 781, 782, 783, 784, 785, 786, 787, 788, 789, 790, 791, 792, 793, 794, 795, 796, 797, 798, 799, 800, 801, 802, 803, 804, 805, 806, 807, 808, 809, 810, 811, 812, 813, 814, 815, 816, 817, 818, 819, 820, 821, 822, 823, 824, 825, 826, 827, 828, 829, 830, 831, 832, 833, 834, 835, 836, 837, 838, 839, 840, 841, 842, 843, 844, 845, 846, 847, 848, 849, 850, 851, 852, 853, 854, 855, 856, 857, 858, 859, 860, 861, 862, 863, 864, 865, 866, 867, 868, 869, 870, 871, 872, 873, 874, 875, 876, 877, 878, 879, 880, 881, 882, 883, 884, 885, 886, 887, 888, 889, 890, 891, 892, 893, 894, 895, 896, 897, 898, 899, 900, 901, 902, 903, 904, 905, 906, 907, 908, 909, 910, 911, 912, 913, 914, 915, 916, 917, 918, 919, 920, 921, 922, 923, 924, 925, 926, 927, 928, 929, 930, 931, 932, 933, 934, 935, 936, 937, 938, 939, 940, 941, 942, 943, 944, 945, 946, 947, 948, 949, 950, 951, 952, 953, 954, 955, 956, 957, 958, 959, 960, 961, 962, 963, 964, 965, 966, 967, 968, 969, 970, 971, 972, 973, 974, 975, 976, 977, 978, 979, 980, 981, 982, 983, 984, 985, 986, 987, 988, 989, 990, 991, 992, 993, 994, 995, 996, 997, 998, 999 |
GRRM, Ejderhaların Dansı’nın yayımlanmasından önceki röportajlarında “Daario, görebildiğinizden daha fazla görüldü,” demiştir.
Başlığın hemen altında bir gözüne bağlı lekeli,beyaz deriden bir sargı Theon’a amcası Euron’u hatırlatmıştı. Sargıyı Umber’in gözünden söküp çıkarmak ve sargının altında sadece boş bir göz çukuru olduğunu görmek istemişti, kötülükle parıldıyan siyah bir göz yerine. Kış Rüzgarları – TheonAyrıca Euron’un 4. kitapta ortaya çıkan kişisel bir arması da mevcut; siyah taçlı kırmızı tek bir gözün iki yanında kargalar. (Aslında Targaryen renkleri olması ilginç.)
Fırtına Kargaları’nın kumandanları aynı anda ayağa kalktı. “Cevabımız hayır,” dedi Prendahl na Ghezn. Diğer iki adam Prendahl’ı takip ederek çadırdan çıktı ama Daario Naharis dışarı çıkarken arkasına baktı ve kafasını öne eğerek nazikçe selam verdi.Fırtına Kargalarının arması da yıldırım ve dört karga barındırır. (Bununla beraber son kitabın Selmy POV’unda daha farklı bir şekilde tasvir edilmiştir; bir düzine siyah flamanın olduğu, tepesine tahtadan oyulmuş bir karganın olduğu uzun bir direk.)
“Ben fırtınayım, lordlarım. İlk ve son fırtınayım,”Bu, Euron’un adamlarına kendisini tanıtma şekli. Karga Göz ve Fırtına olarak kendini ifade etmesi okuyucuların Fırtına Kargalarına gönderme olduğunu düşünmesine neden olmuştur.
…üç at sürmelisin… biri yatağa, biri dehşete, biri aşka.Ölümsüzler Sarayındaki uyarılardan biri de Dany’nin yatağa, aşka ve dehşete at süreceği idi. Kehanetlerin yorumu asla %100 şu denemez ama tahminlere göre ilerlersek Dany’nin “at sürmesi” muhtemelen birlikte olduğu, olacağı erkeklerle ilgili…
Daario’ya olan aşkı bir zehir. Çekirgelerden daha yavaş bir zehir ama sonuçta ölümcül.Tyrion POV’da son kitapta Moqorro’nun uyarısına göre Euron, Dany’nin peşinde. Kral şurasında gördük ki onunla evlenmeye niyetli ve dahası bundan çok emin ama kendi yerine kardeşi Vic’i gönderiyor.
“Kaptanımız denizin elli mil açığında, o lanetli kıyının iyice uzağında olmayı tercih eder ama ona en kısa yoldan gitmesini emrettim. Başkaları da Daenerys’i arıyor.” … “Alevlerinde, başkaları dediğin insanları da gördün mü?” diye sordu ihtiyatlı bir şekilde. “Sadece gölgelerini,” dedi Moqorro. “En çok da birini. Kan denizinde yol alan, bir tek siyah gözü ve on uzun kolu olan uzun boylu ve çarpık bir yaratık.”
…eğer Kral Toprakları, Eski Şehir’i ve Arbor’ı kaybederse bütün diyar parçalara ayrılır, diye düşündü.Dany ise Daario ile son günlerini yaşarken paralı asker, Dany’yi kendisiyle evlenmesi için ikna etmeye çalışmıştı.
“Bu gecenin bitmesini istemiyorum.” “Neden kraliçem?” “Biliyorsun.” “Düğün mü?” Daario güldü. “Onun yerine benimle evlen.” “Bunu yapamayacağımı biliyorsun.” “Sen kraliçesin. İstediğin her şeyi yapabilirsin.” Daario, Dany’nin bacağını okşadı. “Bize kaç gece kaldı?” İki. Sadece iki. “Sen de benim kadar iyi biliyorsun. Bu ve sonraki gece. Sonra bu işi bitirmeliyiz.” “Benimle evlen ve sonsuza kadar bütün geceler bizim olsun.”Yapabilseydim, evlenirdim. … “Evlenemeyiz aşkım. Sebebini biliyorsun.” … “Evlenilecek kadar güzel değilim.” Daario, kılıç kemerini, asılı olduğu kancadan aldı.
“Yine yanılıyorsun kızım. Üç ejderha var ve ben onları nerede bulacağımı biliyorum. Bu malumatın değeri ahşap bir taçtır şüphesiz.”Bu mekan atlamalarında sorun şu ki bu zaman aralığında Euron’un bir oraya bir buraya gitmesi güç görünüyor, haliyle kuramın en zayıf noktası burası gibi görünmekte. Eğer hayranların yayımladıkları zaman çizelgesi doğru ise Vic’in Meereen’e varması (yakalandıkları fırtınalar vb. şeyleri katarak) ortalama 3 ay sürüyor. Sorunsuz gittiğini farz etsek ortalama 2 ay falan vakit alabilir (en iyi tahminle). Olaylar arasındaki zaman kronolojisi de biraz muamma olduğu için biraz esnek tutmakta sorun olmaz.
“Sana ihtiyacım var. Köle Körfezi’ne gidip bana aşkımı getirebilir misin?”
Benden önceki El. Melisandre, Alester Florent’i Ejderha Kayası’nda ateşe vermişti. Bunu, onları kuzeye götüren rüzgârı uyandırmak için yapmıştı. Lord Florent, kraliçenin adamları tarafından direğe bağlanırken güçlü ve sessiz durmuştu, yarı çıplak bir adamın olmayı umabileceği kadar vakurdu, fakat alevler bacaklarım yaladığında bağırmaya başlamıştı ve kırmızı kadına inanılacak olursa lordun çığlıkları o gün orada olanları Kıyıdaki Doğugözcüsü’ne kadar uçurmuştu.Yazımız şimdilik burada sonlanıyor. Belki daha sonra eklemeler yapabilirim. Yazının aslı buradan yayımlandı.
Üstadı işaret eden parmaklarından duman yükseliyordu. “Şu adam. Boğazını kesin ve onu denize atın. Rüzgârlar Meereen’e kadar bizim yanımızda olacak.” Moqorro bunu ateşlerin içinde görmüştü.
Dumanlar çıkaran tekne deniz tarafından yutulurken, Victarion, yedi güzel kızın çığlığının neşeli bir şarkıya dönüştüğünü duydu. Sonra sert bir rüzgâr geldi, yelkenleri doldurdu, gemileri önce kuzey doğuya, sonra yine kuzeye sürdü. Onları Meereen’e ve çok renkli kiremitlerden inşa edilmiş piramitlere doğru götürdü. Bir şarkının kanatlarında sana uçuyorum Daenerys, diye düşündü demir kaptan.
https://preview.redd.it/xed32w0j68z41.jpg?width=736&format=pjpg&auto=webp&s=52bbf5262977a3a4edc0698f8bee2a74a926fc07 submitted by karanotlar to u/karanotlar [link] [comments] Bazı çevreler ellerinde “Kürtlerin azımsanmayacak bir kesiminin soykırıma katıldığına dair yeterli derecede bilgi ve kanıt olduğunu” iddia ediyorlar. Bizim elimizde olmayıp onların elinde bulunan “bilgi ve kanıt”ları merak ediyorum doğrusu. Yine “hiç de azımsanmayacak önemli bir kesim” ibaresini neye dayanarak ve nasıl tespit ettiklerini de anlayamıyorum.Sedat Ulugana“Soykırım”, fizikî yok oluşu öngördüğü gibi ruhsal yitimi de ifade eder. 1915 Ermeni Soykırımı, her iki özelliği de güçlü bir şekilde ihtiva eder. Bununla birlikte Ermeniler üzerinde gerçekleştirilen her iki yok edişe rağmen “soykırım” ifadesi, görece yeni sayılır. Ermeniler özelinde gerçekleşen olaylar, 1800’lerin ortalarında “terör”, yüzyılın sonuna doğru “katliam” ve Yahudi Holokostu sürecinden sonra “jenosid”, yani “soy”un kendisini bitirmeye dönük siyasal bir proje olarak tanımlandı. Kuşkusuz, mezkûr tarihsel gerçeğe dair binlerce metin yazıldı. Ancak bunların çoğunun hakikat tözüne tümüyle yaklaşmayı başaramadığı ileri sürülebilir. Zira ilkin sözlü kolektif hafıza es geçiliyor sonra da bir taraf aklanmaya ya da suçlanmaya çalışılıyor. Bundan da ilginç olan şey, bu soykırımın suçunu Kürde yıkmak ya da kimi Kürtlerin efendiler adına suçu üstlenmeleridir. Burada, Fırat Aydınkaya’nın “Sekiz Soruda Ermeni Soykırımı ve Kürtler” başlıklı yazısı vesilesiyle söz konusu olguya yoğunlaşmaya çalışacağım. Ne zaman Ermeni Soykırımı söz konusu olsa, Türk tarihçi çevre ve kurumları hemen belgeleri açma argümanını ortaya atarlar. Ancak zaten “soykırım” niyet bazında bir proje olarak öngörülüp icra edildiği için, soykırımcı elinden geldiğince “kanıt” niteliği taşıyan her şeyi (buna ölü insan bedeni de dâhil) yok etmeyi esas alır. Nazi kampları, Dersim, Zilan, Ruanda ve Bosna örneklerinde bu yaklaşımın izlerini görmek mümkündür. Ama soykırımcının yok etmeyi bir türlü başaramadığı veri, kolektif hafızayı sarıp sarmalayan “söz”dür. Onun için maddi kanıt bulunsun ya da bulunmasın, Anadolu ve Kürdistan’daki devasa kolektif hafıza, bize bu topraklarda soykırımların yaşandığını söylüyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun Ermenilere dönük gizli ajandasının olmadığına şahsen inanmadığım gibi bazı çevrelerin “katliam savaş yıllarında spontane gelişti” tezine de katılmıyorum. Soykırım kavramsal olarak içinde muntazam bir programı ve disipline edilmiş bir çerçeveyi barındırır. Ancak Ermenilere dönük katliamlara bakıldığında “plandaki eksiklikler” göze çarpar. Bunun başat nedeni, yerelin iradesinin çoğu zaman merkezin iradesinin önüne geçmesidir. Bu sadece Ermeni katliamlarına özgü bir şey değil, disipline edilemeyen Osmanlı idaresinin kadim bir özelliğidir. İşte Kürde soykırım suçunu yıkma girişimi tam da buradan, yani yerelin iradesinin görünür olduğu noktadan el alıyor. Bazı çevreler ellerinde “Kürtlerin azımsanmayacak bir kesiminin soykırıma katıldığına dair yeterli derecede bilgi ve kanıt olduğunu” iddia ediyorlar. Bizim elimizde olmayıp onların elinde bulunan “bilgi ve kanıt”ları merak ediyorum doğrusu. Yine “hiç de azımsanmayacak önemli bir kesim” ibaresini neye dayanarak ve nasıl tespit ettiklerini de anlayamıyorum. Öte yandan tarihsel olarak “Ermenilerle Kürtlerin arasında ölümcül gerginliğin olduğu birçok yerin mevcut olduğu” tezi de son derece sorunludur. Şayet kastettikleri yerler Bitlis ve Van vilayetleri ise, meselenin tarihsel ve toplumsal çerçevesini deşmekte yarar var. Bazı akademisyenlerin iddialarının aksine her iki vilayette de Sünni Kürtler total nüfusun çoğunluğunu oluşturur. Bitlis vilayetinin kadim coğrafyası Mervanîlerden çok sayıda Kürt mirliğine (Bitlis, Hîzan, Şîrvan, Xerzan/Garzan, Hezo, Çapakçur, Karni, Zirki) ev sahipliği yaparken, Van kalesi ve etrafındaki şehri dışarıda tutarsak, birden fazla Kürt mirliğinin (Hekari, Westan, Miks, Bargirî, Mehmûdî ve kısmen Bazîd) etkinlik sahalarını görürüz. Ermeniler “reaya” yani Kürtlerin deyimi ile “fileh” (fellah/çiftçi) kesimini oluştururken, Kürtler “aşiret” olarak konuşlanıp daha çok mirin “talan ekonomisi”nde operasyonel güç olarak kullanılır. Talan, bu süreçte içsel bir aksiyonu içermez, yani bazı Osmanlı tarihçilerinin çarpıttığı gibi, mirlik sahasındaki aşiretin yine aynı mirlik sahasındaki Ermeni köylüyü talan etmesine değil, mirin düşmanına dönük dışsal bir aksiyon söz konusudur. Kürtler ve Ermeniler arasındaki bu klasik ve yaygın tarihsel ilişki, Kürt mirlerinin tasfiye edildiği 1850’lere kadar sürdü. Mirlerin tasfiye edilmesinden sonra, Kürt coğrafyasındaki aşiretlerin yapısı değişti. Bu süreçte “tekrar-aşiretleşme” yaşandı, İstanbul’dan gönderilen “kırmızı fesli efendi” etkili olamadı, siyasal ve sosyal boşluğu Mevlâna Halit’in “şeyh” halifeleri doldurmaya çalıştı. Bu şeyhler işe koyulurken, özellikle muazzam derecede iç içe geçmiş olan Kürt-Ermeni toplumunun silikleşen dinî kodlarından “mustarip”lerdi. 1860’larda Kürt aşiretlerinin azımsanmayacak bir kısmının Êzidî olduklarını da hesaba katarsak, şeyhlerin işlerinin ne kadar zor olduğunu görürüz. Bu süreçte şeyhler özellikle Kürt aşiretlerini yeniden Sünnileştirmeye çalışarak işe başladılar ve bu süreci Hristiyan karşıtlığı üzerinden gerçekleştirdiler. İşte Halidî Norşin Şeyhi Diyaddin’in (Şeyh Hazret) Ermenilerle mukim Muş ovasından geçerken, “kötü kokuyorlar” diye burnunu kapatıp, Badikan aşireti muhitine vardığında “cennet gülü gibi kokuyor” diyerek elini burnundan çekmesi buna delalettir. Velhasıl Sünnileştirme, Hamidiye Alayları sürecini de içine alarak 1900’lerin başına kadar aralıksız sürdü ve bu süreç, Ermenilerden önce, Kürtlere dönük bir projeydi. Nitekim bölgeyi ziyaret eden Safi Paşa, Garzan’daki Ermenilerin çoğunluğunun Ermenice bilmediğini, Kürtlerin ise sadece ismen Müslüman olduklarını ama daha çok Ermeniler gibi yaşadıklarını görünce şaşkınlığını gizleyememişti. 1900’lerin başlarında Hamidiye Alayları menşeli birkaç elit Kürt ailesini saymazsak, Kürtler ve Ermeniler arasında düşmanlıktan ziyade, dayanışma ve ortak yaşam ruhu mevcuttur. Elbette bu süreçteki Hamidiye Alaylarının talan seferlerini ve kitlesel katliamlarını göz ardı etmemek gerekir. Mirlik nostaljisi yaşayan Hamidiye Alayları, bir Osmanlı projesi olarak sadece Ermenilere dönük talan seferlerine girişmediler, Hamidiye sisteminde kendisine yer bulamayan aşiretlere de saldırdılar ve bölgelerini yağmaladılar. Bununla yetinmeyip birbirleri ile de savaştılar ve birbirleri yağmaladılar. Bu bağlamda Hesenan-Heyderan ve Sîpkan çatışmaları hemen akla gelmelidir. Hamidiye şiddeti, Ermeni modernitesi için de güçlü dayanaklar ortaya çıkardı. Taşnaksütyun (Ermeni Devrimci Federasyonu), siyasal bir oluşum olarak ortaya çıktığında, Ermeniler nezdindeki Hamidiye nefretini genelleştirip, bu nefreti umum Kürtlere mâl etmeyi başardı. Döneme dair Osmanlı arşivinin sıkıntılarını göz önüne alarak naçizane şu öneriyi yapabilirim: Özellikle Van ve Bitlis’teki Rus, İngiliz ve Fransız viskonsolosların tuttukları notlara ve kaleme aldıkları gözlem raporlarına bakılabilir. Bu dönemde Taşnaksütyun son derece çelişkili bir politika yürütür. Hareketin bir kanadı Kürtlere dönük barışçıl bir programı savunup bu program çerçevesinde “Kürt aydınlanması ve modern Kürt kimliğinin oluşum süreci”ne katkı sunmayı teklif eder. Öbür kanat ise, Bizans’la hem-zaman olan Büyük Ermeni İmparatorluğu’nun tekrar tesis edilebileceğini ve bu nostalji uyarınca “dağlı vahşi Kürtler”in bu “ata yurdu”ndan kovulması gerektiğini savunur. Meşrutiyet (1908) yani “Jöntürk Devrimi”, bütün Osmanlı sahasında olduğu gibi Kürt-Ermeni ilişkilerinde de mühim bir kırılma noktasına tekabül eder. 1908’e kadar hilafetin sadık hizmetçisi Hamidiyeli Kürtler, Al-i Osman devletinin sadık kulları iken, 1908’den sonra “zalim Abdülhamit rejiminin suç ortakları” ve “meşrutiyet/aydınlanma karşıtı gericiler” olarak kodlandılar. Hakeza 1908’e kadar devlet için Ermeni cenahı “fesad yuvası” iken, 1908’den sonra nispeten ve kademeli olarak “Abdülhamit rejimi döneminin mağdurları”na dönüştü. Kuşkusuz bu dönüşümün mimarı da Taşnaksütyun’dur. Nitekim, Taşnaksütyun’un mühim isimlerinden Rupen Paşa, Muş ovasında düzenli Osmanlı birliklerine karşı savaşırken, “meşrutiyetin ilanı” haberini bir çatışma esnasında Osmanlı askerlerinden alır ve birkaç gün sonra Muş’a inerek, Muş ahalisinin tezahüratları eşliğinde Teşkilat-ı Mahsusa’nın afili kadrolarından birine dönüşecek olan İttihatçı Ömer Naci ile birlikte resmî askerî geçite katılır ve “soykırımın taşra organizatörü” olarak nitelendirilen Hoca İlyas Sami ile kucaklaşır. Aynı şekilde pek de “Kürtlük” iddiası olmayan Hoca İlyas Sami ile Keğam Garabetyan, İttihat Terakki Cemiyeti-Taşnaksütyun ittifakı boyunca (1908-1914) her seçimde Muş mebusları olarak Mebusan Meclisi’ne seçilirler. Söz konusu süreçte artık “günah keçisi” Hamidiye Alayları özelinde Kürtlerdir. Meşrutiyet’in ilanı ile Kürt elitleri elimine edilmeye çalışılır. Kör Hüseyin Paşa İran’a kaçar, (1909’da Muş hapishanesinde zehirlenerek öldürülen) Hesenanlı Rıza ile kardeşleri Fetullah ve Seyyid Ali tutuklanır, Kürt Teavvün ve Terakki Cemiyeti’nin büroları teker teker kapatılır. Muş Murahassı naibi Rahip Vartan, bu dönemde İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC) merkez bürosuna göndermiş olduğu bir ihbar mektubunda “toplantı yapan Kürtler Meşrutiyet idaresine karşı ayaklanacaklar ve bu süreçte de Ermenileri katledecekler” diye yazar. Rahip Vartan ihbar mektubunda, iki cihan bir olsa yan yana gelemeyecek olan ve yıllardır birbirleri ile kan davalı olan Heyderan, Cibran, Hesenan ağalarını, daha etkin bir mürit ağı için birbirleriyle rekabet edip birbirlerinin fetvalarını “batıl” ilan eden Gayda, Norşin, Küfra tekkelerine bağlı şeyhler ile bir araya getiriyordu! Daha sonra İTC’nin gizli ajanları tarafından yapılan tetkikatlar neticesinde anlaşılacaktı ki böyle bir toplantı hiç gerçekleşmemişti! Aydınkaya, Taşnaksütyun-İTC seçim ittifakı döneminde boy veren Kürt entelijensiyasının “o dönemki ittihatçıların kıyıcı diskuruna başvurarak Ermeniler için ‘dahili düşman’ tabiri kullandığı” iddiasını görünür kılmak için kadim bir hanedan olan Bedirhanîlerden gelen Salih Bedirhan’ın “Rojî Kurd” dergisinde 1912’de yazmış olduğu bir makaleye atıf yapıyor. Salih Bedirhan’ın yazısının genelinden cımbızlanarak alınan bu ibare üzerinden dönemin Kürt entelijensiyasını soykırım konusunda mahkûm etmeye dönük bu “kanıt” niteliğindeki cümlelerin, her gün düzenli olarak İstanbul, Paris ve Londra olmak üzere onlarca merkezde günlük ve haftalık yayın yapan Ermeni neşriyatının Kürtlere dönük hamasi ve ırkçılığa varan yazılara karşı yazılmış fevri bir cevap olduğunu hesaba katılmıyor. Bedirhanileri “soykırım” üzerinden mahkûm etmeye çalışan kesimler, aynı aileye ve entelektüel kategoriye dâhil olan Abdurahman Bedirhan’ın “Pro-Armenia” ve “Kürdistan” gazetelerinde yayınlanan ve Ermeni mücadelesini öven yazılarının Geliyê Guzan’da bir Ermeni fedainin üstünde yakalandığından haberi olmayabilir! Aynı Salih Bedirhan’ın Erciş’teki Timur, Emin ve Hüseyin Paşalara, “Ermenilere asla zulmetmeyiniz” başlıklı bir mektup gönderdiğinden de haberi olmayabilir! Yine Fransız rahip Bonte’nin iddiasına göre istihbaratçı olduğu sanılan Rus gazeteci M. Berezowsky, 1913 baharında Siirt’te Yusuf Kamil Bedirhan ile görüşmüştür (Yusuf Kamil, bu görüşmeyi de daha sonra doğrulamıştır). Rus gazeteci, kendisine Rusya’nın Kürtlere “bağımsızlık tanıma” niyetinde olduğunu ve bunun için kendilerine silah yardımı yapılacağına dair teminat vermiştir. Bu teminata karşılık ise Bedirhan’dan öncelikle Ermenileri katletmelerini istemiştir. Bedirhan, “katliam” talebine şiddetle karşı çıkmış ve görüşmeyi ivedilikle Fransızlara bildirerek Rusların Ermenilere dönük bu örtülü projesini teşhir etmişti. Fazla değil, bir yıl sonra olgunlaşan Kürt hareketinin bir meyvesi olarak, Bitlis’te bir Kürt başkaldırısı cereyan edecekti ve Halife Selim’in işbirliği, hiç olmazsa tarafsız kalınması yönündeki dostane mektuplarına rağmen Taşnaksütyun özelinde Ermeniler silahlanıp “Bitlis İsyanı”nın bastırılması için İTC ile kol kola Kürtlere karşı savaşacaklardı. Fransız viskonsülün deyişi ile “Şeyh Şahabeddin ve Seyyid Ali’nin dar ağacında asılı bedenlerini gören Kürtler sadece İTC’yi değil ittifak yaptığı Taşnaksütyunu da sorumlu tutacaklardı.” Elbette İTC-Taşnaksütyun ittifakı, bununla da yetinmeyip, günümüzde hâlâ Van yöresinde söylenen “Şekir Ağa” stranına ilham kaynağı olan, dönemin Kürt hareketinin mühim kadrolarından Hertoşili Şekir’i öldürecekti. Belki de aslen Bitlisli olan Xelîl Xeyalî, “Ermenileri dahil düşman görüp onlara (kurmê darê) yakıştırması”nın nedeni, bu gelişmelerdi! Aydınkaya, soykırım yıllarında asker kökenli Kürt aydınlarının Osmanlı ordusu saflarında bulunduğunu ileri sürerek bu aydınların soykırımın aksiyon safhasına katılmış olduklarını ileri sürüyor. Oysa bu yıllarda “Ordu saflarında bulunma” hali sadece Kürt aydınlarına özgü bir durum değildir. Torosyan gibi Ermeni kökenli subayların yanı sıra onlarca Arap, Türk, Arnavut, Boşnak ve Çerkez aydın da savaş cephelerindeydi. Yıllardır soykırıma katılmak ve hatta yönetmekle ile itham edilen Cibranlı Halit Bey ise, bu süreçte Kürtlerin ve Ermenilerin yaşadığı muhitlerin çok uzağında, Filistin cephesindedir. 1916’nın sonlarında bölgeye gelecek ve Kars civarında yüzlerce Ermeni sivili son anda Deli Halit Paşa’nın elinden kurtarıp Aras boylarına götürecektir. Kadri Cemil Paşa ve İhsan Nuri’nin de Iğdır ve Kars civarında yüzlerce Ermeni sivili kurtardığını biliyoruz. Hesen Hişyar Serdî’nin çocukları kurtarmak için canı pahasına jandarmalara karşı direndiğini biliyoruz. Aydınkaya hızını alamamış, Kürt edebiyatından da bir örnek vermek istemiş ve Hecî Qadirê Koyî’nin “Xakî Cizîr û Botan, ye’ni willatî Kurdan / Sed heyf û mixabin deyken be Ermenistan” (İmlâsını düzeltip çevirisini ekliyorum: Cizre ve Botan toprağı yani Kürt ülkesi/ne yazık ki Ermenistan diye adlandırılıyor) dizelerini soykırıma ilhamla nitelendirmiş! Koyî’nin bu beyti, takriben 25 yıl sonra gerçekleşecek olan katliamlara nasıl ilham kaynağı olmuş olabilir? Söz konusu dönemde İstanbul’da bulunan Koyî, Osmanlı anasırı içinde yaygınlaşan milliyetçi söylemin bir örneğini vermiş sadece. Burada Ermeni Soykırımı’na ilham gibi anakronik bir içerikten çok “Kuzey Kürdistan-Batı Ermenistan” tartışmasını Kürt milliyetçiliği içinden okumaktan söz edilebilir. Kürtçe konuşmayan Kürtleri “piç” sıfatıyla tahkir etmekten geri durmayan sert mizaçlı şairin “Wilayeti Kurdan” dediği sahanın kuzeyini, oryantalistlerin tabiriyle “Armeno-Kurd” coğrafyasını hiç görmediğini de unutmamak gerekiyor. 1915 Nisanı’nda başlayıp bütün yıla yayılan katliamlara iştirak eden Feyzi Bey, Hoca İlyas Sami ve Hacı Musa Bey gibi aktörlerin yanına birkaç kişi daha eklemek istiyorum. Van’da Gıdıkzade Süleyman, İdris, Vanlı Şevket Efendi, Muş’ta Seidê Nado vd. Bu şahsiyetlerin hemen hemen hepsinin 1914 sonbaharına kadar Teşkilat-ı Mahsusa’ya üye olduklarını biliyoruz. Pirinçizade Feyzi Bey, Diyarbekir bölgesindeki Ermeni tehcirinden sonra şehirdeki Ermeni mallarının büyük çoğunluğuna tek başına el koydu ki bu sermaye yeğeni Ziya Gökalp’ın İstanbul camiasına Türkçü bir ideolog olarak katılmasını sağladı. Aynı Pirinçizade, 1925 Şeyh Sait İsyanı sürecinde Kürt hareketinin darmadağın olmasını sağladığı gibi, Palu-Genç-Lice üçgenindeki Kürt katliamlarının da mimarı oldu. Topalzade lakaplı Hoca İlyas Sami (Muşlular onun için “Topalzade köprü olsa üzerinden geçilmez” derlerdi), Azadî Hareketi’nin önderi Cibranlı Halit Bey’i devlete teslim eden, Ermenilerden sonra Muş ovasını Kürtsüzleştiren eski ittihatçı yeni Kemalist bir kadroydu. Gıdıkzade İdris ve Süleyman (Hüsamettin Cindoruk’un dünürleri), Erciş kent merkezindeki bütün Ermeni mallarına tek başlarına el koydular. Ağrı İsyanı sürecinde Zilan deresinde 15 bin Kürdün katline bizzat katıldılar. Vanlı Şevket Efendi (“gazeteci” Fatih Altaylı’nın dedesidir), Van’daki Ermeni kiliselerine bile el koyduktan sonra 1930 Zilan katliamına iştirak etti ve Zilan’daki Kürt köylerini uhdesine aldı. Seîdê Nado ise, “ganimet elde edemeden” 1916 kışında Bulanık’taki bir çatışmada öldürüldü. Teşkilat-ı Mahsusa’nın mühim isimlerinden Hacı Musa Bey (İBDA-C örgütünün lideri Salih Mirzabeyoğlu’nun dedesidir), Azadî Hareketi’ne sızdırılan bir muhbirdi. Bu konu, dönemin Muş Valisi Sakıp Bey’in raporlarında detaylı şekilde anlatılır. Hacı Musa Bey, Ermenilere ait arazileri Hoca İlyas Sami ile paylaşmaya yanaşmadığı için Ankara’ya şikâyet edilir. Önce Sinop’a daha sonra da Kayseri’ye sürgün edilir. Sürgünde Mustafa Kemal’e gönderdiği mektupta “Ermeni mezalimi ve Şeyh Sait dönemi hizmetlerimi hatırlayınız ekselansları. Duydum ki Ankara’da bir çiftlik kurmuşsunuz (Atatürk Orman Çiftliği kastediliyor, S.U.) beni yanınıza alınız, çobanınız olmaya razıyım” diyordu. M. Kemal’den yüz bulamayınca, sürgünde bulunan Kör Hüseyin Paşa’ya sığındı. Oradan firar ederek Binxet’e, yani günümüz Rojavasına geçti. Yarısı eski Taşnaksütyun kadrolarından oluşan ve Kürt-Ermeni ittifakını savunan Xoybun’a kaydoldu. Ama birkaç ay sonra öldü. Oğlu Medeni ise Kör Hüseyin Paşa’yı öldürüp Türkiye’ye döndü ve devlet tarafından affedilip “milis” kadrosuna alındı. Medeni, yıllarca Muş ovasında Seyîdxan, Elîcan ve Ağrı isyanının diğer kılıç artıklarını avladı. Kör Hüseyin Paşa’ya gelince; kendisi 1914 sonbaharında Sarıkamış-Erzurum dolaylarına gönderilmişti. 1916 yılına kadar da cephede savaştı. Yenilince ailesini de yanına alarak Urfa’ya kadar kaçtı ve 1920’ye kadar bölgeye dönemedi. Şahsen birkaç yazıda Kör Hüseyin Paşa’nın katliamlarına katılmış olabileceğini ima etmiştim, lakin Mela Muhemedê Zîlanî’nin savaş günlüğünü bulduktan sonra Paşa’nın 1914-1920 yılları arasında kendi etkinlik sahasına hiç uğramadığını anladım. Paşa 1920 yılından sonra bölgeye döndükten sonra, 1926’da İstanbul’a sürgün edildi. Bütün mallarına el konuldu ve bir daha dönmesine izin verilmedi. Ağrı isyanına katılmak için sürgün yerlerinden firar eden bütün çocukları, Mehmet ve Nadir Süphandağ hariç, öldürüldü. Bir de kişisel hikâyemin parçası olan Bekiranlı Maruf Ağa’dan söz etmek istiyorum. Maruf Ağa, babamın dedesi olur. Erciş’in Cergeşîn köyündeki hiçbir Ermeniyi dönemin Erciş kaymakamına teslim etmedi. Ermenileri bölgeye yaklaşan Rus birliklerine teslim ettikten sonra köyüne geri döndü, ama üç gün sonra aynı Rus birlikleri köyüne saldırdı. Maruf Ağa nefs-i müdafaada bulunarak 18 akrabası ile silaha sarıldı. “Mitralyöz” ateşine tutulan Maruf Ağa ve 18 akrabası birkaç saat içinde oracıkta can verdi. Ermeni bir fedai Maruf Ağa’nın cenazesini tanıdı. Arkadaşlarına dönüp, “bu, çoluk çocuğumuzu Erciş kaymakamından koruyan ‘Krivê Mero’ (Kirve Maruf ) değil mi?” diye soracak ve Maruf Ağa’nın üzerinden çıkan gümüş tütün tabakası, ağızlık ve kehribar tespihini getirip büyük ninem Meyro’ya teslim edecekti. Yukarıda vurgulandığı gibi, soykırımcı “söz”ü yok edemez. Sözün bize anlattığına göre bu süreçte Ermeni ulusu ve yaşam alanları yok edildi. Ancak soykırım üzerinden Kürdü dövenlerin aksine Kürtlerin umumî bir iştirak ile soykırıma katıldıklarına dair elimizde yazılı ya da sözlü kanıt yoktur. Kürt cenahındaki mevcut sözlü tarihin aktardığına göre bireysel ve küçük çaptaki Kürt grupların iştiraki söz konusu olsa da özellikle aşiret alaylarının 1915 yıllındaki katliamlara katıldığına dair neredeyse hiçbir veri yoktur. Bu aşiretlerden bazılarının özellikle de dağlık bölgelerde sınırlı bir katılımı olduğunu biliyoruz. Zira cepheye sürülen bu operasyonel Kürt süvarileri, 1914 kışı itibari ile ilerleyen Rus ordusunun karşısında savaşmalarına karşın tutunmakta güçlük çekiyorlardı. 1915 yılında, yani katliamların yaşandığı süreçte çoğu Kürt köyü ve aşiret muhitinde 15-60 yaş arası erkek nüfusun neredeyse tamamının silah altına alınıp muhtelif cephelere gönderildiğini biliyoruz. Nitekim 1916 baharına gelindiğinde Bitlis ve Van cihetlerinde aşiretlere mensup bir topluluğu görmek imkânsızlaşmıştı. Nogales’in de aktardığına göre çoğu merkezde, örneğin Bitlis, Adilcevaz ve Muş’ta katliamlar bizzat kaymakam ve valilerin emri ile jandarmalar tarafından gerçekleşiyordu. Bu jandarmaların bir kısmının Kürt olması veyahut bölgedeki Teşkilat-ı Mahsusa üyelerinin çoğunluğunun Kürt olması, “umumi iştirak” anlamına gelmez. Efrîn’e götürülüp Kürtlere karşı savaştırılan korucular geliyor aklıma. O korucuları anıp, “Efrîn’i Kürtler ele geçirip cihatçı teröristlere peşkeş çektiler” mi demeliyiz?! “Ermeni malları” meselesine gelince; o dönem bölgede ekilip biçilen arazi, toplam arazinin yüzde 10’una tekabül eder. Yani ziraî faaliyetler son derece sınırlıdır ve bugünkü toprakların tamamına yakınında ekim ve toprak mülkiyeti söz konusu değildir. 1925’ten sonra başlatılan tapulamada Kemalist kadroların geniş topraklara el koydukları, 1947’ye gelindiğinde 19 milyon dönümlük arazinin söz konusu kadrolara verildiği görülmektedir. Bu noktada Ünal, Sazak, Menderes gibi devasa toprak maliklerinin kimin topraklarına el koyduklarını sorgulamak nedense kimsenin aklına gelmez! Kaldı ki İsmet Paşa’nın kesin emri şu şekildeydi: “Ermenilerden boşalan köylere Kürtlerin yerleşmesine izin vermeyin, buralara Türk muhacir yerleştirilecektir.” Bu malların mühim bir kısmı eski ittihatçı yeni Kemalist kentli eşraf arasında bölüştürüldü ve bu sermaye özelikle Kürdistan’daki Türkçü siyasetin icra edilmesi ve dışarıdan nüfus getirilip yerleştirilmesi çerçevesinde bir gelir kaynağına dönüştürüldü. Bazı kalemler bu bahiste, Ermeni fedailerin Kürtleri katliamdan geçirmesini “spontane misilleme eylemler” olarak yorumluyorlar. Oysa Rus işgali esnasında ele geçen aşiret efradının neredeyse tamamının Rus ordusu cenahında yer alan Ermeni fedailer tarafından katledildiğini biliyoruz. Ünlü Bolşevik Kürt romancı Ereb Şemo, bu katliamların tanığıdır. Muş cihetlerinde sayısız sivil Sünni ve Alevi Kürt infaz edildi. Erkeklere dahi tecavüz edildi. Özellikle Van’da Müslüman nüfus, daha sonra kurulacak olan Ermenistan Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanlığını yapacak olan Aram Paşa tarafından katledildi. Binlerce Kürt Hakkâri dağlarına sığındı ve büyük bir kısmı ya donarak ya da açlıktan öldü. Bir milyondan fazla Kürt Çukurova ve Konya ovasına göç etti, bu nüfusun neredeyse yarısı açlıktan ve bulaşıcı hastalıklardan öldü. Nitekim Deveciyan, Paris’teki Nubar Paşa’ya, Kilikya’dan göndermiş olduğu telgrafta, “Kürtlerin bir daha bu bölgelere dönmesine izin verilmemeli” diye yazıyordu! Aydınkaya, dönemin Kürt entelijansının Wilson İlkeleri uyarınca “Ermenisizleştirilen bölgeler”de siyaset icra ettiğini (yazar, aynı yıllarda mezkûr bölgelerin Kürtsüzleştirildiği “yine” gözden kaçırıyor), hatta daha da ileri giderek özellikle Jîn gazetesinin “soykırımın yükünü hafifletme-değersizleştirme”ye çalıştığını iddia ediyor. Jîn gazetesi birkaç eksik sayı dışında Latin alfabesi ile de yayınlanmıştır, isteyen söz konusu gazeteyi baştan sona kadar tarayabilir. Acaba Jîn’de bizim göremeyip de Aydınkaya’nın gördüğü “soykırımın yükünü hafifleten, soykırımı değersizleştiren” ibareler hangileridir? Jîn, Sevr Barış Konferansı süresince aktif bir propaganda yürüttü, zira bir misyon yayınıydı. Kürdistan Teali Cemiyeti’nin yarı-resmi yayın organıydı. Finansörü ise Paris’te Nubar Paşa ile birlikte hareket eden Kürt delegesi Muhammed Şerif Paşa’dır. Fransa’nın diplomasi arşivinde Wilson İlkeleri uyarınca kurulacak olan Ermenistan ve” özerklik” verilecek olan Kürdistan’ı gösteren bir harita var. Kırmızı kalem Nubar Paşa’ya, mavi kalem ise Şerif Paşa’ya aittir ve harita üzerinde kırmızı kalem ile mavi kalem adeta horoz dövüşü yaparcasına “sınır”ı belirlemeye çalışmışlardır. Bu dönemde Erzincan ve Koçgiri’deki Alevi-Kürt aşiretleri, “Kürdistan’ın kuzey sınırını Erzincan dağlarının kuzey kesimleri ve Sivas hattı oluşturur, başka sınır kabul etmeyiz” diye Şerif Paşa’ya mektup gönderirler. O esnada hâlâ Fransız işgali altındaki Kilikya’da bulunup “birkaç bin Müslümanı halletmek”le meşgul olan Ermeni delegasyonu da Nubar Paşa’ya gönderdiği memorandumda, bugünkü Ermenistan devleti Kürdolojisini hatırlatır şekilde, Kürt nüfusunu “Aşiretler”, “Göçerler” “Kızılbaşlar”, “Yezidiler” ve “Zazalar” diye sınıflandırıp yalnızca bazı aşiretlere “Kürt” denilebileceğini iddia ederek, “Van, Erzurum ve Bitlis vilayetlerinde bu manada Kürtlerin Ermenilerden daha az olduğunun Sevr Barış Konferansı Komitesi’ne izah edilmesi gerektiğini” ısrarla vurguluyordu. Bu kadar iç içe geçmiş iki toplumu birbirine düşürüp ayıran şey, yalnızca her iki toplumda ortaya çıkan milliyetçilik-dincilik olamaz. Ancak meseleyi sadece Ermeni tezleri çerçevesinde okumak ya da efendinin suçunu üstlenmek, kırmızı ve mavi kalemlerin birbiriyle tutuştuğu hayalî kavga kadar acı bir ironidir. Efendiye bir şey diyemeyen köle, gittikçe üstlendiği suçu işlediğine inanmaya başlayabilir. Bugün “Efrîn fatihleri”yle ülküdaş olan Orhan Miroğlu’nun Türk solu ve liberallerine yaranmaya çalıştığı dönemde üstlendiği bu suçu, birkaç temelsiz kavramı Kürt sözlü/yazılı edebiyatından örneklerle bulayıp yeniden üstlenmek, bilimin, tarihin, gerçeğin ve “söz”ün karşıtı bir yaklaşımdır. Yazının başında sözün önemini vurgulamıştım, yazının sonunda yine söze sığınıyorum, ki kişisel hikâyem Kürtlerin ezici çoğunluğunun hikâyesiyle aynıdır. Çocukluğum, Zilan Katliamından sonra devletin ailemi yerleştirdiği Van Denizi kıyısındaki bir Ermeni köyünde geçti. “Haçkarlar”ın arasında büyüdüm ve büyük nenem Nûrê, devletin milisi Siyahmed Çavuş’un tandırlara attığı Ermeni kadın ve çocuklarını her ekmek pişirdiğinde anlatırdı. Biz Serhat Kürtlerinin mutlaka uzak yakın bir dedesi veya nenesinin mezarı bugün Rewan (Erivan) dolaylarındadır. Dengbêj Reso’nun 8 yaşında iken (1911) söylediği kilam’da turna Erivan’dan uçup Iğdır ovasındaki köylere konar ve kanatlarının köküne bulaşmış olan Erivan toprağını getirir. Sınırda ise ne mavi ne de kırmızı kalemin izleri bulunmaktadır. https://www.gazeteduvar.com.tforum/2020/04/26/efendinin-sucunu-ustlenmek-kurtler-ve-ermeni-soykirimi/?fbclid=IwAR3sWU5FQ0Xc60FmYtFMR_4qxo3cGUOzpoqnsYiYFwuFZq2nLSbaXUlX62M |
submitted by Uzman-Editor to u/Uzman-Editor [link] [comments] İnternet içerik girişi yapan Freelance makale yazarlığı, Google ve diğer arama motorları hakkında geniş bilgiye sahip olmak zorunda, çalışma sistemleriyle beraber algoritma değişikliği takibini yaptığı sürece Google güncellemelerini gerisinde kalmaksızın WEB sitesinin trafiğini arttırmak mümkündür. İçerik yazarken nelere dikkat edilir, hangi SEO kuralları göz önünde bulundurulur ve internet sitesine uygun SEO makalesi nasıl yazılır? Suallerinin yanıtları ve tüm detayları… Gizli anlamsal indeks (LSI), SEO yöntemleri arasında en çok tercih edilen taktikler sınıfına girmekte ve LSI SEO sistemine uygun üretilen içerikler internet sitesine nasıl eklenir diye merak ediyorsanız uzman editör blog yazıları size yardımcı olacaktır. İnternet makale yazarlığı;
İnternet sitelerinde satışa sunmak için hangi konularda içerik üretimi yapılmalı?İnternet sitelerinde satışa sunmak için farklı konularda içeriklere ihtiyaç oluyor ve buna istinaden online içerik yazarı olarak çalışmak 2020 senesinde popüler hale geldi. Elbette farklı konularda üretilen makalelerin site sahipleri, editörler, SEO firmaları ve gerekli kişilerle buluşması kaçınılmaz hale geliyor. Üretilecek içeriğin konusu siparişin detaylarında bulunur, isteğe bağlı serbest çalışmalarda konuyu kendiniz belirlemekten çekinmeyin ve internet metin yazarlığı yapmak isteyenler iş ilanlarını baz alabilir. Makale yazarken dikkate alınacak konu öbekleri;
İnternet makale yazarı nedir? https://preview.redd.it/hwq76i3tqfu41.png?width=2043&format=png&auto=webp&s=d4197eea9f4585d247e50c1f98cca87cb8b12f88 İnternet makale yazarı, yazı yazma işini freelance yazarlık ile yürüten kişidir ve anahtar kelimenin anlamsallığını ifadelerle ortaya çıkararak internet makale yazarlığı yapar. Mobil uygulamalar, WEB siteleri ve yazı gerektiren her alanda freelance içerik yazarları çalışır, kelimelere bağlı olarak anlamları özel ifadelerle vurgulayarak https://preview.redd.it/ecgv5xjrqfu41.png?width=1467&format=png&auto=webp&s=f8c439d201f95162380454d7e9c478a88e4656ec İnternet sitelerinin arama motorlarında sıralamasını belirleyen en önemli özellik içeriklerdir… Online, evdem, serbest, bilgisayar başından, freelance, internetten, masa başından freelancer metin üreticiliği yapmak home office Makale ücretlendirmeleri her daim aynı değildir, içerikler karşılığında yazarlara ödenecek ücretleri site sahipleri yada editörler belirler. Online içerik yazarları arayan sitelerde aylık ortalama olarak 1000 yada 2000 lira civarı ek gelir elde edilebilir. Profesyonel |
submitted by karanotlar to u/karanotlar [link] [comments] https://preview.redd.it/2yk7srphasf41.jpg?width=736&format=pjpg&auto=webp&s=42a3ab8cf60e11edb2bfed1b64efd84c55ac0118 Nükleer savaşla birlikte dünya nüfusunun neredeyse yarısı yok olacak ve böylece yeni bir toplum yapısı meydana gelecek... Yoksulluğu ve kapitalizmi yenmek için uzaylılarla işbirliği yapılacak... İnsanlar yunuslarla iletişim kurmayı başarınca devrim saflarına diğer canlılar da katılacak.... Tüm bunlar, bir bilim kurgu romanını heyecan verici kılmak için yeter de artar. Sanki Douglas Adams, Otostopçunun Galaksi Rehberi kitabına bol keseden toplumsal mücadele ve sınıf savaşımı eklemiş gibi! Fakat bunlar, Arjantinli J. Posadas'a ait ciddi politik düşünceler... Günümüzde Posadizm, büyük ölçüde ‘meme‘ kültürü olarak karşımıza çıkıyor. Hoş, bu mizahı çevirenlere kim ‘haksızlar’ diyebilir ki? Oysa bu hareket sahiden sıradışı bir geçmişe sahip. Mesela Küba devrimi gibi tarihi anların içinde bulunmuş ve nükleer savaş kışkırtıcılığı ile suçlanmışlar. Liderlerine oldukça bağlı olan Posadistleri anlamak için biz de J. Posadas’ın hikayesinden başlayalım. Latin Amerika’daki önemli Troçkist liderlerden biriyken Posadas’ı, kendi ismini taşıyacak akıma doğru iten nedenler neydi? Uzaylıların komünist düşünceyi dünyaya yayacağını nasıl mümkün görüyordu? Asıl adı Homero Rómulo Cristali Frasnelli olan Posadas, çoğu Arjantinli gibi İtalyan asıllı bir ailede dünyaya gelir. Gençlik yıllarında, önemli bir futbol kulübü olan Estudiantes’de forma giyer. Daha sonra bir kunduracıda çalışmaya başlar ve takibindeki dönemde dahil olduğu sendikacı hareketle birlikte devrimci mücadele ile tanışır. Ekim Devrimi’nin lider kadrosundan Lev Troçki’nin kurucusu olduğu ve Arjantin’de güçlü bir örgütlenmesi olan Dördüncü Enternasyonal’e katılır. Kıtada Küba Devrimi süreci başlayınca Posadas, Fidel Castro’nun tarafında yer alır, hatta hareketin fiili bir ayağı da Küba’da oluşur. Fakat Castro yönetimini ‘fazla ileri gitmemekle’ eleştirirler ve araları bozulur. Ernesto Che Guevara daha sonra onlar için, “Karşı devrimci davranıyorlardı” diyecektir. Tabii bu polemik devrimin ardından Küba’nın Sovyetler Birliği ile ilişkileri ve diğer Marksist ekollerle yaşadığı tartışmalarla birlikte ele alınmalı. Biz 1960’ların başlarında Posadistlerin Dördüncü Enternasyonal’den de ayrılarak kendi ‘Dördüncü Posadist Enternasyonal’lerini kurduklarını söyleyerek devam edelim. Hareket, büyük ölçüde Arjantin, Uruguay ve Bolivya’da varlığını gösterir. Her ne kadar Posadas’ın ölümünün ardından çoğu yerden silinseler de bugün hâlâ Uruguay’da bir parti Posadist fikirleri savunuyor. İngiltere’de de Posadist bir örgüt bulunuyor… ‘NÜKLEER SAVAŞ’ STRATEJİSİ Şimdi gelelim yazının odağını oluşturan Posadist fikirlerin ne olduğuna. Aslında bu hareket ‘ortodoks’ bir bakışa sahipti. Ancak diğer Troçkist akımlardan tamamen kopup kendi yollarına gitmelerindeki en önemli nedenlerden biri, ‘nükleer savaş’ üzerine muhtemelen dünyada pek az kişinin savunduğu bir fikri öne sürmeleridir. Posadas, olası bir nükleer savaşı, ‘kapitalizmin silinmesi için’ bir fırsat olarak görür. I. Dünya Savaşı’nın Sovyetler Birliği’ni yaratması ve II. Dünya Savaşı’nın yeni sosyalist devletlerin varlığına imkan vermesinden yola çıkarak büyük felaketlerin işçi devleti kurmaya neden olabileceğini öne sürer. Fakat kendilerinin ille de nükleer savaş arzulamadıklarını, sadece ‘krizi fırsata çevirmek üzere’ hazırlıklı olmak gerektiğinin altını çizer. Tabii Posadistlerin niyetlerine dair aksini iddia edenler de var. Hikayenin en vurucu kısmına gelecek olursak, Posadistlerin ‘uzaylı yoldaşlarından’ bahsetmeye başlayabiliriz. 1968 yılında yazdığı bir metinde Posadas, konu hakkında görüşlerini oldukça açık bir şekilde belirtiyor. Ona göre ‘uzaylıların farklı koşullarda gelişen toplumsal yapıları olması, ortaya çıkan düzenin, dünyadaki kadar mücadele gerektirmeyişiyle açıklanabilir. Bu nedenle yaşamak için öldürmeye endeksli, agresif bir şekilde gezegenimize gelmek zorunda değiller. Sadece gözlemlemeye gelip bizden halihazırda haberdar olabilen bu uzaylılarla yoksulluğun kökünü kazımak için işbirliği yapabiliriz.’ NE SAĞ SAPMA NE SOL SAPMA! Posadas, düşüncelerini şu sözlerle açıklıyor: “Eğer varlarsa, dünyadaki sorunları çözmek üzere onlara çağrılarda bulunmalıyız. Temel amaç, yoksulluğu, açlığı, işsizliği ve savaşı yok etmek, herkese insan kardeşliği temelli onurlu bir yaşam sunmak üzere araçlar sağlamaktır. (…) Buraya geldiklerinde yoksulluğu bastırmak için Dünya sakinleriyle birlikte müdahale edip işbirliği yapmak üzere diğer gezegenlerdeki varlıklara başvurmak zorundayız. Onlara bu çağrıyı yapmalıyız. Kendimizi onlara anlatabilmemiz mümkün. Tabii ki hemen anlayacaklarını bekleyemeyiz. (…) Onlarla birleşmeliyiz. İnsanlardan daha güçlü görünen onlar, gelip Dünya’nın sorunlarını çözmemizde bize yardım edecekler.” Görüldüğü üzere, ‘dünya devrimi’, ‘tek ülkede sosyalizm’ ve ‘sürekli devrim’ tartışılırken Posadas oldukça açılmış ve ‘tek gezegende sosyalizm’ tezine karşı çıkarak fikrini belirtmiş. Buna rağmen Posadistler, sadece uzaylıları beklemek ve geldiklerinde nasıl iletişim kuracaklarına dair düşünmek üzerine kurulu bir hatta sahip değil. Normal şartlarda Marksist ‘sapmalar’, yatay bir doğru üzerinden ‘sol sapma’ ya da ‘sağ sapma’ olarak değerlendirilirken Posadizmi bir ucu yeryüzünde, diğer ucuysa evrenin bir başka köşesinde ‘dikey’ bir doğru üzerinden değerlendirmek gerekiyor herhalde… Posadas’ın neden ‘medyatik’ bir kişilik haline geldiğini tartışmayacağız. Ama onu ‘meczup’ ilan etmek de çok doğru görünmüyor. Delice de gelse dahice de görünse toplumsal yaşama dair kuramları, tezleri, yorumları ele alırken herhalde en doğrusu önce kendi dönemiyle birlikte ele alıp daha sonra anlamlandırmaya çalışmak. Elbette bu anlamlandırma bir ‘olumlama’ olmayabilir. ancak şöyle düşünelim: Soğuk Savaş’ın yarattığı gerilim, Sovyetler’in uzayın fethine dair büyük atılımlar gerçekleştirmesi… Tüm bunlar sadece siyasileri değil, dönemin sanatçılarını da etkilemiştir. Nazım Hikmet’in yazdığı ‘uzay’ ve ‘evren’ temalı onlarca şiiri aklımıza getirebiliriz mesela. Uzayın ve evrenin Marksist düşünürler için her zaman dikkat çekici olduğu biliniyordu. Posadas ve ‘uçuk’ yorumları için de herhalde o dünya içerisinde bir anlam aramak makul görünüyor… (Küçük bir öneri: Eğer Posadas haklıysa, uzaylılar bizi gözlemlediğinde bu yazıyla da karşılaşacaklar. Dolayısıyla Posadas’ı hafiften kollamamın temel nedeni, ne olur ne olmaz kendileriyle tersleşmek istemememdir. İntergalaktik zindanlar şimdi soğuktur, bence siz de dikkat edin.) Kaynaklar https://www.marxists.org/archive/posadas/1968/06/flyingsaucers.html https://www.versobooks.com/blogs/3932-the-secret-history-of-marxist-alien-hunters https://www.vice.com/en_us/article/dpw5aj/posadism-trotskyism-guillermo-almeyra-interview-876 https://www.bilimkurgukulubu.com/genel/inceleme/posadizm-nukleer-kiyamet-ve-uzayli-yoldasla https://www.syfy.com/syfywire/ufos-dolphins-nuclear-war-and-communism-the-stranger-than-sci-fi-political-party http://quatrieme-internationale-posadiste.org/EN/about.php http://posadiststoday.com/j-posadas-on-wa Desert Order (Strateji Oyunu) Bu Oyunu 1 Dakika boyunca oynayın ve neden herkesin bağımlı olduğunu görünreal time strategy game, online gameDesert Order (Strateji Oyunu) https://www.gazeteduvar.com.tdunya-forum/2020/02/01/sosyalizm-icin-uzaylilarla-ittifak-posadistle |
Leider keine Übersetzungen gefunden! Für die weitere Suche einfach die Links unten verwenden oder das Forum nach "iddia" durchsuchen! Fehlende Übersetzung melden DE > LA ("iddia" ist Deutsch, Latein fehlt) LA > DE ("iddia" ist Latein, Deutsch fehlt)... oder Übersetzung direkt vorschlagen İddia forum. FORUM; GÜVENİLİR BAHİS BÜROLARI; BAHİS BÜROLARI; SPOR HABERLERİ ; OYUN İNCELEMELERİ; BONUSLAR; TWİTTER ADRESİMİZ; Nba SPOR HABERLERİ Son bölümdeyiz: NBA finalleri. Eylül 29, 2020 admin 0 yorum Lakers, Maç, Miami Heat, Nba, Takım. Eren TUNCAY – AJANSSPOR Pandemi sebebiyle yaklaşık 12 ay süren bir NBA sezonunu geride bırakmak üzereyiz. Normalde bu iddaa.com üzerinden canlı ve yasal olarak iddaa oynayabilir, sürekli güncellenen iddaa programını görüntüleyebilir ve biten maçların sonuçlarını takip edebilirsiniz. iddia oyunları (neuerdings iddaa geschrieben!): Fußballtoto??? Sport-Toto??? Ich weiß nicht mehr weiter! iddia oyunları bayiliği: ????-Annahmestelle . bahis oyunlari bayiliği: Toto-Annahmestelle. Das Problem ist: Ich hab noch nie in meinem Leben Toto gespielt oder an diesen Wettspielen teilgenommen, ich weiß gar nichts drüber. Ansonsten hab ich mit dem Text keinerlei Probleme. Diese Forum; Ana Sayfa Güncel Haberler İddia: Kayyum belediye kasasından AKP’li adaya para verdi. Güncel Haberler; İddia: Kayyum belediye kasasından AKP’li adaya para verdi . By. AleviNet - 8 Şubat 2021. 0. 6. Facebook. Twitter. Pinterest. WhatsApp. Mardin’de kayyum Mustafa Yaman döneminde ortadan kaybolan paraların bir kısmının yerel seçimlerde AKP’lilere elden teslim edildiği 16.12021 günlük iddia tahminleri wolverhampon wesrrowich ms1 oran 1.45 leeds united brighton ms1 oran 1.85 westam brunley ms1 oran1.62 fulham chelsea ms2 oran1.38 leicester city southampton ms kgvar oran 1.60 marsilya nimes ms 1 oran1.28 angres psg ms2 oran 1.67 sampdoira uninese ms kgvar oran 1.60 torino spezia ms 1 oran1.58 İddia forum. FORUM; GÜVENİLİR BAHİS BÜROLARI; BAHİS BÜROLARI ; SPOR HABERLERİ; OYUN İNCELEMELERİ; BONUSLAR; TWİTTER ADRESİMİZ; SPOR HABERLERİ Çizme’den yenı iddia Nisan 29, 2020 admin 0 yorum. Reklamlar. Fenerbahçe için bir iddia da Çizme’den geldi. İtalyan haber sitesi Calcimercato, sarı-lacivertlilerin gündemindeki hocalardan birinin de Walter Mazzari olduğunu İddia Forum Sitesi Engelleme Sorunu. www.Holiganbet156.com adlı site 49 bin TL ödemedi diye bu bahis Forum sitesine yazı yazdım. Durumumu anlattım. Üyelerine yardımcı olmaya çalışmak için kurulduğu söylenen Forum sitesi benim yazından sonra benim siteye girişimi yasakladı. Bu Forum sitesi üyelerinden Yana değil. Bahis Forum, bedava bahis forum, bahis forumu, güvenilir bahis forumu, en iyi bahis forum, en aktif bahis forum, deneme bonusu veren siteler. Menü . Forumlar. Yeni mesajlar Forumlarda ara. Neler yeni. Yeni mesajlar Yeni profil mesajları Son aktiviteler. Kullanıcılar. Şu anki ziyaretçiler Yeni profil mesajları Profil mesajlarında ara. Canlı Maç İzle Ücretsiz . Giriş yap Kayıt ol Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
[index] [4749] [9066] [1342] [3908] [8570] [502] [4777] [849] [2001] [7517]
#NCAVESIndiaForum-2021 #NCAVESProject #UPSCSimplified #Current AffairsDrishti IAS presents to you a new daily programme, SIMPLIFIED - covering all relevant a... Official YouTube channel for IndiaForums.com. We offer all the latest news, gossips, hot and happening events and parties, on the sets of your favourite Indian TV shows, exclusive interviews and... Actress & Youtube Star Mohena kumari Singh got into some fun chat with us and here we did some walk & talk with Mohena as we asked her 17 questions which unv... NCAVES India Forum 2021 - Date 21/01/2021 Ahsaas Channa who has been a part of multiple movies, tv shows, and web shows was recently roped in by India Forums where we played This or That with her. We... Anushka Sen gives us a glimpse of Whats in her bag. Anushka Sen is a Internet sensation and is currently seen in Colors tv show Internet Wala Love as Diya.S... Mohena Kumari Singh who is currently seen in the show Yeh Rishta Kya Kehlata Hai was roped in by us and here we did a super fun this or that with her. We hop... Today India Forums brings to you the bonafide beauty with brains from the land of Bollywood Sonam Kapoor Ahuja who played a fun segment with us called This O... Watch the video to see Jannat Zubair Rahmani answer 33 fun & candid questions with India Forums.#JannatZubairRahmani #JannatZubair #IndiaForumsSubscribe here... NCAVES India Forum Date: 28-01-2021
Copyright © 2024 top.sportzhop.site